İcraa
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türkçe - Türkçe
icraa teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- icra
- Bir müzik eserini oluşturan notaları sese çevirme
- icra
- Bir müzik yapıtını oluşturan notaları seslendirme
- icra
- Yapma, yerine getirme, bir işi yürütme
- icra
- Yapma, yerine getirme, (bir işi) yürütme
- icra
- Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme ve adliyenin bu işle görevli dairesi
- icra
- Yürütme
- icrâ
- (Osmanlı Dönemi) uygulama, tatbik etme, yerine getirme
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Mahkeme kararını yerine getirmek
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Yerine getirmek. Yapma. Tatbik etme
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Vekil göndermek
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Suyu akıtmak
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Bir işi yürütmek
- İCRA
- (Osmanlı Dönemi) Huk: Borçlunun alacaklıya karşı ödemekle mükellef olduğu bir borcu, adlî bir teşekkül vâsıtasıyla ödetme
- icra etmek
- Bir müzik eserini söylemek veya çalmak
- icra etmek
- Yapmak
- icra kuvveti
- Yürütme gücü
- icra vekili
- Bakan
- İCRA HEY'ETİ
- (Osmanlı Dönemi) Mahkeme kararını tatbike memur olan heyet. İcra memurları heyeti
- İCRA KUVVETİ
- (Osmanlı Dönemi) Memleketi idâre eden, kanunları tatbik eden kuvvet
- İCRA MEMURU
- (Osmanlı Dönemi) Mahkeme kararını tatbik ile borçludan borcunu alıp alacaklıya vermekle vazifeli olan adliye memuru
- İCRA VEKİLLERİ HEY'ETİ
- (Osmanlı Dönemi) Vekiller heyeti. Başvekilin riyaset ettiği bakanlardan meydana gelen hey'et
- İcra ve İflas Hukuku
- Alacaklının devlet gücünün yardımıyla alacağına nasıl kavuşacağını düzenleyen hukuk dalı
- CEBRİ İCRA
- (Hukuk) Kendi arzularıyla borçlarını ödemeyen borçluların borçlarını devlet kuvveti ile ödemelerinin sağlanması
- TEHİRİ İCRA
- (Hukuk) Yürütmenin durdurulması
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
icraa teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- icra
- International Centre for Development Oriented Research in Agriculture
- icra
- (Internet Content Rating Association) - An international, independent, non-profit organization which administers a rating system to identify potentially objectionable material included in rated Web sites (See also "RSACi")
- icra
- International Collegium of Rehabilitative Audiology
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
icraa teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- icra
- (Hukuk) execution
- icra
- rendition
- icra
- effectuation
- icra
- (Ticaret) observance
- icra
- performing
- icra
- carrying out, execution; performance
- icra
- law court dealing with debt or bankruptcy cases
- icra
- mus. performance
- icra
- law execution, carrying out, fulfillment (of a decision or decree)
- icra
- levy
- icra
- executive
- icra
- carrying out, doing, performance
- icra
- rendering
- icra
- performance
- icra
- enforcement
- icra
- execution of
- icra
- executional
- icra
- bailiffs
- icra
- fulfill
- icra etmek
- (Hukuk) carry out
- icra başkanı
- (Ticaret) chief executive officer
- icra dairesi
- (Ticaret) office of execution
- icra dairesi
- (Ticaret) enforcement office
- icra dairesi
- (Ticaret) debt collection office
- icra dairesi
- (Kanun) forced execution office
- icra dairesi
- (Ticaret) court bailiffs office
- icra dairesi
- (Kanun) debt enforcement office
- icra direktörü
- (Politika, Siyaset) executive director
- icra eden
- executer
- icra eden
- practising
- icra edilme
- performance
- icra edilmemiş
- unexecuted
- icra emri
- (Ticaret) execution
- icra etme
- (Ticaret) fulfilment
- icra etme
- (Ticaret) execution
- icra etme
- implementation
- icra etme
- (Politika, Siyaset) enforcement
- icra etme
- performance
- icra etmek
- do
- icra etmek
- (Kanun) hold
- icra etmek
- (Kanun) enforce
- icra etmek
- (Politika, Siyaset) accomplish
- icra etmek
- (Kanun) conduct
- icra etmek
- (Kanun) commit
- icra etmek
- (Ticaret) profess
- icra komutu
- (Askeri) command of execution
- icra kurulu başkanı
- (Ticaret) chief executive officer
- icra kurulu üyesi
- ceo
- icra mahkemesi
- (Kanun) enforcement court
- icra memuru
- executive officer
- icra memuru
- bailiff
- icra müdürlüğü
- (Kanun) enforcement office
- icra müdürlüğü
- (Ticaret) directorate of debt collection
- icra müdürlüğü
- (Ticaret) directorate of execution
- icra müdürlüğü
- (Ticaret) bailiff's office
- icra tarzı
- (Askeri,Latin) modus operandi
- icra ve iflas kanunu
- (Kanun) enforcement and bankruptcy law
- icra yetkisi
- (Politika, Siyaset) executive power
- icra yolu
- (Askeri,Latin) modus operandi
- icra-iflas hukuku
- executions
- icra etmek
- play
- icra ceza mahkemesi
- court of criminal enforcement
- icra kurulu başkanı
- (Ticaret) ceo
- icra mahkemesi
- (Kanun) bankruptcy courtlaw court dealing with debt or bankruptcy cases
- icra müdürlüğü
- directorate of enforcement
- icra ve iflas hukuku
- bankruptcy and foreclosure law
- icra daireleri
- (Kanun) court bailiffs
- icra dairesi
- law court dealing with debt or bankruptcy cases
- icra davası
- (Kanun) foreclosure suit
- icra duruşması
- (Kanun) enforcement hearing
- icra eden kimse
- executant
- icra edilebilir
- (Ticaret) exerciable
- icra edilemez
- unperformable
- icra edilemez
- inexecutable
- icra edilemezlik
- nonenforcement
- icra emri
- writ of execution
- icra erteleme talebi
- (Kanun) bill to suspend a decree
- icra etme
- rendition
- icra etme
- (Hukuk) enforcement, to perform
- icra etmek
- (meslek) profess
- icra etmek
- ply
- icra etmek
- 1. to carry out, do, perform. 2. law to execute, carry out, fulfill (a decision or decree). 3. to perform (a piece of music)
- icra etmek
- to execute, to perform
- icra etmeme
- (Ticaret) nonexecution
- icra etmeme
- (Ticaret) nonperformance
- icra fiyatı
- (Ticaret) striking price
- icra hakları
- performing rights
- icra heyeti
- 1. executive board, executive committee. 2. group of musicians
- icra heyeti
- group of musicians
- icra iflas kanunu
- (Kanun) bankruptcy and enforcement law
- icra ilamı
- (Kanun) bailiff's writ
- icra ile satışlar
- judical sales
- icra kanunu
- (Kanun) executive act
- icra kanunu
- (Kanun) enforcement law
- icra kararı
- receiving order
- icra kararı
- (Kanun) bailiff's writ
- icra komitesi
- (Askeri) executive committee
- icra kuvveti
- executive power
- icra memuru
- receiver
- icra memuru
- bailiff, executive officer
- icra memuru
- official who supervises the collection of debts
- icra müdürü
- (Kanun) bailiff
- icra olunabilir
- (Kanun) enforceable
- icra olunamaz
- (Ticaret) impracticable
- icra salahiyeti olarak
- executively
- icra subayı
- (Askeri) executive officer
- icra takibinde bulunmak
- (Kanun) start executive proceeding
- icra tetkik mercii
- (Kanun) court of enforcement
- icra yayı
- (Askeri) operating strip
- icra yayı
- (Askeri) main spring
- icra yayı
- (Avcılık) recolt spring
- icra yoluyla satış
- (Ticaret) judicial sale
- icra zamanı
- (Ticaret) time of fulfilment
- icra-i sanat etmek
- give a performance
- İcra Başkanı (CIA)
- (Askeri) Executive Director (CIA)
- meslek icra etmek
- profess
- Felaket safhası: Alarm safhasından sonra gerekli usuller icra edildikten sonra i
- (Askeri) distress phase (ICAO)
- K.K. Ordu Seferberlik ve Harekat Planlama ve İcra Sistemi
- (Askeri) Army Mobilization and Operations Planning and Execution System
- Savunma İstihbarat İcra Kurulu
- (Askeri) Defense Intelligence Executive Board
- cebri icra
- foreclosure
- cebri icra bağışıklığı
- (Hukuk) immunity of enforcement
- elektro-optik; son ofis; eşit fırsat; icra emri; sadece gözler
- (Askeri) electro-optical; end office; equal opportunity; executive order; eyes only
- elektromanyetik; icra idarecisi
- (Askeri) electromagnetic; executive manager
- elektronik korunma; acil durum usulleri; icra planlaması
- (Askeri) electronic protection; emergency procedures; execution planning
- enforcement icra hukuku
- (Ticaret) legislation on the law of
- füg icra etmek
- fugue
- geçici icra
- provisional enforcement
- hızlı icra ve muharebe hedef tespiti
- (Askeri) rapid execution and combat targeting
- iflas sonucu icra kararı
- receiving order
- tatbikat icra eden subay
- (Askeri) officer conducting the exercise
- çevresel icra üyesi
- (Askeri) environmental executive agent
- İstihbarat Topluluğu İcra Komitesi
- (Askeri) Intelligence Community Executive Committee
- İstihbarat Toplum İlişkileri İcra Başkanı (Birleşik Devletler (US) hükümeti (USG
- (Askeri) Executive Director for Intelligence Community Affairs (USG)
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.